• Türkçe
  • English
  • Facebook
  • Twitter
  • Instagram
ARA
BAŞKAN HİSARCIKLIOĞLU, MANİSA ODA VE BORSALARI İLE İSTİŞAREDE BULUNDU
BAŞKAN HİSARCIKLIOĞLU, MANİSA ODA VE BORSALARI İLE İSTİŞAREDE BULUNDU04 Eylül 2021 Cumartesi
 
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Yönetim Kurulu Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, Manisa Oda ve Borsaları ile istişarede bulundu.
 
Manisa’da kurulu Tüm Oda ve Borsaların Yönetim Kurulu ve Meclis Başkanları ile birlikte Meclis Üyelerinin, TOBB Manisa Genç ve Kadın Girişimciler Kurulu Üyelerinin de katılımıyla Manisa Ticaret ve Sanayi Odası’nda gerçekleşen istişare buluşmasında; Başkan Hisarcıklıoğlu, Manisa İş Dünyası’nın güncel görüş ve önerilerini dinledi ve değerlendirmelerini paylaştı.
 
Dünya ve Türkiye gündeminde yerini alan salgın sonrası yeni dönem, ekonomide 2021 yılı performansı ve yılın ikinci yarısından beklenenlerin de görüşüldüğü programda Katılımcılar; Manisa İş Dünyasını temsilen faaliyet süreçlerinde karşılaştıkları sorunları, talep ve önerileri ile birlikte Başkan Hisarcıklıoğlu’na aktardılar. Hisarcıklıoğlu ise iletilen konuları ilgili Bakanlık ve Kurumlar ile görüşeceğini, sonuçların da her istişarede sonrasında olduğu gibi yine Manisa Oda ve Borsaları ile paylaşılacağını belirtti.
 
Son dönemde Ülkemizde yaşanan doğal afetler ve acil durumlar sonrasında, kaybedilen doğa ve üretim varlıklarımızın yerine yenilerinin kazandırılması ve Vatandaşlarımızın yaralarının sarılması adına TOBB öncülüğünde ve Ülkemiz Genelinde hemen başlatılan nakdi ve ayni destek kampanyaları da görüşülen ve gösterilen hassasiyetlere karşılıklı teşekkürlerin sunulduğu konular arasında oldu.
 
Manisa’nın tarıma dayalı ekonomisini temsilen, Manisa Ticaret Borsası Meclis Üyeleri ile birlikte programa katılan Yönetim Kurulu Başkanı Sadık Özkasap ise şu konulara dikkat çekti:
 
-“ Çeşit ve ölçek bakımından sahip olduğu geniş üretici ve sanayici potansiyeli, hem iç pazara hizmet verebilen hem de ihracat pazarlarına ulaşabilen deneyimli Özel Sektör yapısı sayesinde Manisa; Tarım ve tarıma dayalı sanayide, pek çok ürün ve kategoride miktar ya da değer bazında ilk sıralarda üretmeye, iç ve dış ticaretini arttırarak sürdürmeye, istihdam oranı ve diğer pek çok göstergede Türkiye ortalamasının üzerinde sonuçlar elde etmeye devam ediyor olsa da, bu çok da kolay olmuyor.  
 
Türkiye İhracatçılar Meclisi Raporlarına göre Manisa, Türkiye’nin En Fazla İhracat Yapılan İller Sıralamasında son iki yılda küresel nedenlerle ara verdiği 7ncilik konumuna, 2021 Yılı Ağustos Ayı sonu itibariyle geri döndü. Manisa’nın tarıma dayalı ihracatının, ortalama %15 seviyelerinde seyreden toplam ihracattaki payı da artmaya devam ediyor. Fakat bu alanda da artan maliyetler, rekabet ve sürdürülebilirlik koşullarımızı zorluyor.
 
%21,7 Oranındaki 2nci Çeyrek Büyümesi, yılın devamı için moral verici olmuştur. Ancak; Manisa’yı da ilgilendiren büyüme verileri dikkat edilmesi gereken bazı mesajlar da vermekte.
 
İkinci çeyrekte yatırımlarda yıllık yüzde 20,3 büyüme izlendi. Fakat sürdürülebilir büyüme ve yatırımların artması için iş dünyası ve çalışma hayatına verilen desteklerin devam etmesi gerekme. Devletin nihai tüketim harcamalarındaki büyümenin yüzde 4,2'de kalması ise yaşanan doğal afetleri saymazsak, mali disiplin ile kaynaklarımızın ekonomik önceliklerimizde kullanılması imkanı bakımından olumlu bir anlam taşımakta. Çünkü; Hazinemizin kur-faiz-enflasyon denkleminde, salgın sürecinin de getirdiği yüklerle birlikte, piyasaları canlı tutmak için sağlamak durumunda olduğu destek ve kaynak finansmanı maliyetinin, yüksek risk primi koşullarında normalde olması gerekenin üzerinde olduğu bilinmekte. Hem Hazinemiz hem de İşletmelerimiz için, Yüksek enflasyonun bir sonucu olarak içeride TL cinsinden borçlanma maliyetleri de yüksek seviyelerde.
 
Türkiye Ekonomisinde Kur, Faiz ve Enflasyon eşzamanlı yüksek seyrini korumakta. Merkez Bankamızın uygulamadaki bağımsızlığına atıfla açıklanan denge politikalarındaki kararlılık mutlaka devam etmeli, kısa vadeli kazanımlar uğruna vazgeçilmemeli. Çünkü; İthal ya da kura endeksli hammadde, ara mal, yardımcı malzeme ve enerji girdisi ile üretim yapan Sektörlerimizin; Tüm yurt içi ve yurt dışı tedarik, üretim, lojistik ve pazarlama süreçleriyle katlandıkları yüksek maliyet ve kur riskleri devam ediyor. Gıda dahil İmalatçı-İhracatçı Sektörlerimiz ise; Hammadde ve emtia fiyatlarının hem Dünya genelinde hem de Yurt İçinde arttığı son dönemde elektrik, metal ve karton ambalaj, palet, asit, sirke gibi diğer üretim girdilerinin de sürekli yükselen fiyatları nedeniyle maliyet belirlemede, yurt dışı ile rekabette ve yurt dışı alıcılara fiyat vermekte zorlanmaktalar.
 
İhracat, 2021 yılının ikinci çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre %60 büyüdü. Ancak; Denizyolundan sonra havayoluna da sıçrayan navlun fiyatlarındaki artış, içerideki yüksek üretim maliyeti koşulları devam ederken; Artan ihracatın, düşük kâr marjına, teknik eleman ve/veya işçi açığına, borçluluğa ve dolayısıyla Ülkemizin refahına katkısına da bakmak gerekir. AB Pazarında; Lojistik kolaylık ve maliyet düşüklüğü, Euro/Dolar paritesi karşısında TL’nin düşük değeri gibi faktörlerle Türkiye’den almanın avantajlı hale gelmiş olması nedeniyle de artan ihracat, rekabet koşullarımızda küresel ölçekte ihtiyaç duyduğumuz iyileştirmelerde ihmallere neden olmamalı.
 
İthalattaki büyüme %19,2 iken, Sanayinin %40,5’i gerçekleştirmesi gösterilen direnç, sanayimizin her koşulda gerekli dönüşümü sağlayabilen gücü ve ulaştığı uzmanlık bakımından çok önemli. Ancak maliyet koşullarının iyileştirilmesi ve desteklerin devam etmesi hususları burada da geçerli.
 
Vatandaşın tüketiminin büyümeye etkisi de yüzde 22,9 büyümüş. Normalleşmenin de etkisi ise tüketim büyümeye önemli katkı vermiş durumda. Tüketmek piyasa canlılığı için kötü bir şey değil. Fakat tüketimin nasıl arttığı önemli. Tüketici ve ihtiyaç kredilerindeki artış, harcama/tüketim artışının kaynağının gelir artışı etkisi veya tasarruf olmadığına, yüksek enflasyon ortamının da etkili olduğuna işaret ediyor olabilir.”