2015 Yılında Ekonomi Alanında Beklentiler
İş Dünyasında 2015 yılı ile ilgili dikkatlerin yoğunlaştığı ana konuyu ‘Sürdürülebilirlik’ oluşturuyor. Çünkü; 2015 Küresel Ekonomide sürprizlerle dolu bir yıl olmaya devam edecek. ABD, Avrupa, Rusya ve Çin ekonomileri dalgalı bir seyir izliyor. Düşüş gösteren petrol fiyatları yılın başında cari açık sorunumuzu hafifletirken, (FED) ABD Merkez Bankası’nın gevşek para politikasını sonlandırıp faiz artırımına gideceğinin global piyasalarda konuşulmaya başlamasıyla birlikte, önde gelen gelişmiş ve gelişmekte olan ekonomilerin çoğunun para birimi dolar karşısında değer kaybetmiş, dışa açık olan Ülke Ekonomimiz de bu gelişmeden payını beklenenden önce almaya başlamıştır. Takvimi tam olarak belirlenememekle birlikte global ortamda 2015 Yılının Dolar yılı olacağı, parasal sıkılaşmanın yaşanacağı ve bunun da yatırımlara ve üretime bağlı tüm göstergeleri etkileyebileceği, ekonomi çevrelerinin başlıca öngörüleri arasındadır.
Ülke Ekonomimiz ve İş dünyamız için zor geçeceği düşünülen 2015 yılı ile ilgili bir diğer tespit de; Bu dönemde özel sektörü dinamik olan Ülkelerin ön plana çıkacağının beklenmesidir.
Bu nedenle Dünya dördüncü sanayi devrimine doğru ilerlerken, tarıma dayalı üretim de dahil güçlü sanayi altyapısı ve ticari potansiyelini, katma değere dönüştürme becerisini yükseltmesi Türkiye’nin en büyük teminatı olacaktır. Yakın geçmişteki küresel çalkantılara ve Bölgemizdeki belirsizliklere, rağmen Türk Ekonomisi hem dinamizmini, hem de direncini tüm Dünyaya kanıtlamıştır. Bu başarının arkasında ise en büyük itici güç olarak; Girişimcilerimiz, Üreticilerimiz ve Sanayicilerimizin ciddi emek ve çabaları yer almaktadır. Ancak bu çabaya ek olarak ekonomi politikalarımızda, ihracat odaklı büyüme stratejisinin devam ettirilmesi, bunun Milli Gelir artışı ve büyümeye etkisinin sürdürülebilmesi için de üretimin, ihracatın ve istihdamın önündeki zorlukların giderilmesi gerekmektedir.
Ayrıca yurtdışındaki pazar çeşitliliği kadar, yurtiçinde İllerimizin iç pazar canlılığının da muhafaza edilmesi gerekiyor.
"Sürdürülebilirlik ve İhracat Temelli Fırsatların Kullanılması" temelindeki bu Ana Tema; 2014 yılında da 4 milyar doların üzerinde ihracat gerçekleştiren, Ülke İhracatında 7. sıradaki konumunu muhafaza eden, tarım, sanayi ve hizmet sektörleriyle iç piyasa canlılığını ve güven ortamını koruyan Manisa için de geçerlidir. Yılın ikinci yarısında, hem seçim döneminin geride kalmasıyla Ülke olarak kendi içimize odaklandığımız bu günlerden çıkılmasının getireceği hareketlilikle, hem de Avrupa’nın talep daralmasının genişlemeye doğru geçeceğinin beklenmesiyle, Manisa için de ihracatın daha olumlu seyretmesini ve tarıma dayalı ihracat kalemlerimiz vasıtasıyla bunun iç piyasaya da yansımasını umuyoruz.
Manisa’da Tarım Ekonomisi ve Manisa Ticaret Borsası’nın Çalışma Hedefleri
Manisalı Üretici ve İşletmelerimizin, kalitesi ve katma değeri yüksek ürünleri, iç ve dış piyasada ekonomimizi güçlendirirken, Manisa Ticaret Borsası’nın önümüzdeki süreç ile ilgili üstlendiği misyon da özetle;
* İç tüketimi de gözeten ihracat odaklı üretim,
* Dünya markalarıyla rekabet edebilir kalite standartlarıyla markalaşmanın artması,
* İhracatta çeşitliliğin yükseltilmesi ve hammadde ticaretinden, işlenerek katma değer eklenmiş ürün ticaretine geçişin çoğaltılması ile Milli Gelirin daha da yükseltilmesi"
Amaçları doğrultusunda,
* Üretici ve İşletmeci eğitimlerini ve araştırma organizasyonlarını arttırma,
* Yurt İçi ve Yurt Dışı fuar organizasyonlarıyla Manisa’nın ve dolayısıyla Ülkemizin pazar alanını genişletme,
* Girişimcilerimizin proje süreçlerini takip etme,
* İlgili Kurumlar ile Firmalarımız arasındaki proje ve yatırım konulu temasların artmasını sağlama,
* Yatırım ve kalkınma sağlayan üretim alanlarımızın sorunlarıyla ilgili her platform ve düzeyde lobicilik
Faaliyetlerimizi en üst seviyelere çıkarmak ve geliştirerek sürdürmek olarak belirlenmiştir.