Manisa Ticaret ve Sanayi Odasının ev sahipliğinde Manisa'daki oda, borsa, sendika ve meslek örgütleri ortak bir basın açıklaması yaparak İdlib'de yaşanan hain saldırıyı kınadı. Açıklamada, alınacak her kararın ve atılacak her adımın arkasında olunduğu kaydedildi.

Manisa TSO öncülüğünde Manisa'daki oda, borsa, sendika ve meslek örgütlerinin temsilcileri hain saldırıyı kınadı. Basın açıklamasına Manisa Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mehmet Yılmaz ve Manisa Ticaret Borsası Başkanı Sadık Özkasap’ın yanı sıra MESOB Başkanı Hasan Geriter, Memur-Sen Manisa İl Temsilcisi Mesut Öner, Kamu-Sen İl Temsilcisi Mustafa Atalay, Hak-İş Manisa Başkanı Turan Karafil, TİSK Manisa Başkanı Nedim Açıkalın, Türkiye Emekliler Derneği Manisa Başkanı Mehmet Akkoyun, TÜMSİAD Manisa Başkanı İrfan Dinçer, Akhisar Ticaret Borsası Başkanı Alper Ahlat, Akhisar Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mehmet Ulusoy, Salihli Ticaret Borsası Başkanı Yetiş Aksoy katıldı. Basın açıklamasını Manisa Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mehmet Yılmaz okudu.

Ortak açıklamanın 81 ilde aynı anda yapıldığını vurgulayan Manisa Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mehmet Yılmaz, "Şu an 81 ilde Türkiye’nin önde gelen 30’a yakın meslek örgütü, sendika konfederasyonu ve sivil toplum kuruluşu, hep birlikte bu açıklamayı yapıyoruz. Bizler, her kritik dönemde milletimizin ve devletimizin yanında durduk. Üstlendiğimiz sorumluluğun hakkını vererek hareket ettik. Bugün de, İdlib’de gerçekleşen hain saldırıya ilişkin, ortak tepkimizi gösteriyoruz. Öncelikle vatanın huzuru, güvenliği ve mazlumları müdafaa etmek üzere üstlendikleri görevde şehit olan tüm kahraman askerlerimizin ruhları şad olsun. Rabbim şehitlerimizin mekânını cennet, eylesin. Yakınlarına sabır ve metanet, yaralılarımıza acil şifalar nasip eylesin. Milletimizin başı sağ olsun" dedi.

"Bu saldırı asla kabul edilemez"

"Askerlerimiz İdlib’de, hem ülke sınırlarımızı ve hem de mazlumları korumaktaydı" diyen Yılmaz, "Zira Suriye’de yaşanan zulümlere, yüz binlerce sivilin zalimce katledilmesine, milyonların evinden, toprağından sürülmesine, dünya sessiz kaldı. Türkiye’nin barış ve huzur odaklı çabalarıysa, ne yazık ki, pek çok ülkede karşılık görmedi. Buradan tekrar sesleniyoruz. Karşımızda, insanlıktan nasibini almamış, tüm ahlaki, insani ve dini değerleri hiçe sayan, kendi yurttaşlarını bile topraklarından eden, canlarına kasteden, zihniyete sahip bir rejim bulunuyor. Suriye’yi her geçen gün daha da ağır bir yıkıma sürüklüyor. İşte rejim güçleri son olarak da, yapılan anlaşmalara uymayarak, askerlerimizi kalleşçe pusuya düşürdü. Bu saldırı, asla kabul edilemez. Dolayısıyla, masum insanları katleden ve ülkemizin güvenliğine de açık tehdit oluşturan bu rejim unsurlarına karşı sessiz kalmamız beklenemez. Tarihi ve kültürel bağlarımız bulunan, rejimin zulmünden kaçan Suriyeli kardeşlerimizin yaşama hakkını korumak tarihi, insanı ve vicdani sorumluluğumuzdur. Türk Devleti ve Ordusu, bugüne kadar, Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı ve Barış Pınarı harekâtıyla terör örgütlerine ve destekçilerine gereken cevabı en güçlü şekilde vermiştir" diye konuştu.

"Mevzubahis vatan olunca tüm fikir ayrılıklarını bir tarafa bırakırız"

Yapılan acımasız saldırının sahiplerinin bunun bedelini ödeyeceğini kaydeden Yılmaz şunları söyledi:

"Bahar Kalkanı Harekâtı'yla da bu bedeli ödemeye de başlamışlardır. Şunu da herkes bilsin ki, biz, her türlü zorluğu aşmasını bilen bir milletiz. Mevzubahis vatan olunca, tüm siyasi ve fikri ayrılıkları bir tarafta bırakırız. İşte şimdi de birlik ve beraberlik içinde hareket ediyor, sabır ve dayanışma gösteriyoruz. Ülkemizin menfaatlerini her şeyin üstünde tutuyoruz. Bugün her zamankinden daha güçlü şekilde biriz, bütünüz ve birlikteyiz. Türkiye’nin tüm kesimlerini temsil eden Mesleki ve Sivil Toplum Örgütleri olarak, bayrağımızın altında kenetlendik. Katil rejime karşı kararlı şekilde mücadele eden devletimizin ve kahraman ordumuzun yanındayız. Alınacak her kararın, atılacak her adımın arkasındayız. Cenabı Hak ülkemizi korusun, milletimizin birliğini ve dirliğini muhafaza etsin, ordumuzu muzaffer kılsın."