• Türkçe
  • English
  • Facebook
  • Twitter
  • Instagram
ARA
ÇEKİRDEKSİZ KURU ÜZÜMDE KALINTI VE KALİTE SORUNLARI TOPLANTISI GERÇEKLEŞTİ
ÇEKİRDEKSİZ KURU ÜZÜMDE KALINTI VE KALİTE SORUNLARI TOPLANTISI GERÇEKLEŞTİ01 Mart 2016 Salı

Çekirdeksiz kuru üzümde Chlorpyrifos-Ethyl etkin maddesinin kalıntı limitinin AB tarafından 0,50 ppm’den, 0,01 ppm’e düşürülmesi ve üretimde kalite konulu istişare toplantısı 25 Şubat 2016 Perşembe günü Manisa Ticaret Borsası Toplantı Salonunda düzenledi. 

Manisa Ticaret Borsası ev sahipliğinde düzenlenen toplantıya; Manisa İl Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürü Hasan Çebi, Manisa Bağcılık Araştırma Enstitüsü Müdürü Akay Ünal, Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Altındişli, Şehzadeler Ziraat Odası Başkanı Mustafa Kaçire, Manisa Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı İbrahim Demran, Ziraat mühendisleri, İlaç Firmaları, İlaç Bayileri, İhracatçı Firmalar, Tüccarlar,  ve Üreticiler katıldı.

Toplantının açılış konuşmasını yapan Manisa Ticaret Borsası Başkanı Sadık Özkasap şunları söyledi;

Bildiğiniz üzere, Türkiye'nin Ege Bölgesi’ndeki üretim faaliyetleri ile ihracatında Dünya lideri olduğu, Ülkemize her sezon, 500 milyon dolara yakın döviz girdisi sağlayan toplam çekirdeksiz kuru üzüm ihracatının %90’a yakını Avrupa Birliği Ülkelerine yapılmaktadır.

Bu ticaret hacmi, sektörün tüm paydaşlarının yoğun emekleriyle elde edilmiş bir başarıdır. Ancak bu aynı zamanda ulaşılan seviyenin korunması ve geliştirilmesi bakımından AB taleplerine ciddi dikkat ve takip gerektiren bir durumdur.

Bu hususta, 2016 yılı başında oluşan son gelişme ise, Avrupa Birliği’nin 19.01.2016 tarihli Resmi Gazetesi’nde yayımlanan ve 10.08.2016 tarihinde uygulanacak olan kararı ile; çekirdeksiz kuru üzümün bağlardaki üretiminde salkım güvesine karşı yaygın olarak kullanılan Chlorpyrifos-Ethyl etkin maddesinin maksimum kalıntı limiti (mrl) değerinin 0,50 ppm’den, 0,01 ppm’e (milyonda bir) düşürülmüş olmasıdır.

10.08.2016 tarihinden itibaren Avrupa Birliği’nin talepleri yeni limit değerini esas alacağından; sektörün tüm Paydaşlarının, bu maddenin, kullanılmasının yasaklanması anlamına gelen karara acil olarak uyum sağlanması gerekmektedir. Aslına bakılırsa; 2016 yılı mahsulünün üretiminde, zararlılarla zirai mücadele henüz başlamadığı için pestisit kalıntısı bakımından bağlarımız temizken acil tedbir alınması ve ortak kabul görmüş bir uygulamanın belirlenmesinde zaman kaybetme ve riski sadece kendi açımızdan düşünme lüksümüz bulunmamaktadır. Çünkü; kalıntı sorunundan kaynaklanabilecek ihracat kayıpları ve gıda güvenliği kriterleri kapsamında AB pazarında imajımızın zarar görmesi risklerini işin en başından itibaren bertaraf etmemiz gerekmektedir.

Ayrıca; rakip Ülkeler de boş durmamakta, etkinliklerini her geçen sezon arttırmaktadır. Bunun en güncel örneği de uygulanan ambargonun kaldırılmasıyla İran’ın dışa açılan ekonomi politikaları kapsamında çekirdeksiz kuru üzüm üretiminde biriktirdiği potansiyeli ve bilgiyi 2016 sezonunda dış pazarda tüm gücüyle kullanacak olmasıdır.

Dış pazarın rakip Ülkelere kaptırılmaması için kalite ve gıda güvenliğinde bizim yine onlardan önde olmamız gerekmektedir. Aksi takdirde, İlaç Firması, İlaç Bayisi, Üreticisi, Tüccarı ve İhracatçısıyla hepimizin kaybetmesi riski bulunmaktadır. Bu olasılıktan en fazla etkilenecek olan da Üreticilerimiz olacaktır. Bu konu, pestisit limitlerinin takibi ve kalıntı sorunun önlenmesi için gereken yapısal düzenlemeler kapsamında, İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğümüzün, Ege İhracatçı Birliklerimizin ve değerli Hocamızın çalışma ve raporlarıyla Bakanlığımızın da gündemindedir.

Son olarak, Manisa’yı temsilen katılmış olduğum TOBB Ticaret Borsaları Konseyi toplantısında da bu risk Borsamızca Bakanımıza aktarılmıştır. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanımız sayın Faruk Çelik, bugün bu toplantıda elde edeceğimiz sonucu da tarafımızdan rapor halinde istemiştir.

Ancak, çözümü sadece resmi otoriteye bırakmadan sektör paydaşları olarak bizlerin de bu Milli Gelir meselesi ekseninde mutlaka üzerimize düşeni yaparak, ortak bir stratejide hareket etmemizi sağlayacak kararları alıyor, gerekli hamleleri yapıyor ve varılan mutabakatlara uyum sağlıyor olmamıza ihtiyaç vardır. Bu nedenle, bugün burada bulunan sizlerin aktaracağı tespit ve görüşler, mevcut potansiyelin korunması ve sürdürülebilir şekilde geliştirilmesi amacıyla oluşturulabilecek ortak bir rota için büyük önem taşımaktadır.

Çünkü ortak amacımız hep birlikte kazanmak ya da hep birlikte kaybetmek arasındaki doğru seçimi yapmak, aynı zamanda ülkemize ve insanımıza kazandırmak ve hep birlikte bunu daha üst seviyelere çıkarmak olmalıdır.

Daha sonra söz alan Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Hasan Çebi şunları söyledi; “Kalıntı limiti için açıklanan miktar bu ilacı hiç kullanmayın anlamına geliyor. Bu yüzden bu ilaçtaki etken maddesi üzerinde hassasiyetle durmaktayız. Bu etken maddesi ilaçlar da çok yaygın kullanılmaktadır. Asıl sıkıntı da budur. Özellikle çiftçilerimizin bilinçlendirilmesi konusunda ilgili tüm Kuruluşlara çok büyük görevler düşüyor.”

Üzüm ihracatçısı Mustafa Özgür de AB Ülkelerinde pazar kaybına uğramamak için Kuru üzümde kalıntı sorununu mutlaka aşmalıyız" ifadelerini kullandı.

Kalıntı miktarı için açıklanan değerin, ilacın neredeyse kullanılmaması anlamına geldiğini kaydeden Üzüm ihracatçısı Gürkan Atılgan, "Avrupa pazarında İran ve Çin üzümü bizden kalite anlamında daha aşağıda olmasına rağmen, artık kendilerini 'Türk üzümünden daha az ilaç kullanıyorlar' diye pazarlıyorlar. Bu ilacın yasak olduğunu hep birlikte üreticilerimize anlatalım" diyerek görüşlerini dile getirdi.

 

Toplantı, bilgilendirme konuşmalarının ardından gerçekleştirilen soru-cevap bölümüyle tamamlandı.