Ulusal Pamuk Konseyi'nin (UPK) sektöre ilişkin gelişmeleri değerlendirmek, sorunları tartışmak ve çözüm önerileri getirmek amacıyla 2 yılda bir düzenlediği ‘Ulusal Pamuk Zirvesi’nin dördüncüsü, İzmir'de gerçekleştirildi.

Manisa Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Sadık Özkasap, Meclis Başkanı Ergun Türek ve Teknik Danışman Süleyman Yeşildağ’ın da katıldığı toplantıda konuşan Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakan Yardımcısı Mehmet Daniş; Türkiye'nin yaklaşık 25 yıl önce tekstil ve hazır giyim sektörünü geliştirmek için başladığı pamuk ithalatını sonlandırması gerektiğini belirterek, Türk pamuk üreticisinin elindeki potansiyelle iç talebi karşılayabileceği gibi ihracat da yapabileceğini söyledi.

Bakan Yardımcısı Mehmet Daniş, Türkiye'de pamuk üretiminin son yıllardaki desteklerle 2 kat arttığını belirten Daniş, pamuk kalitesi ve dekar başına verimde ciddi kazanımlar elde edildiğini anlatarak, bunun makineli hasat ve bilinçli üretimden kaynaklandığını ifade etti.

- "Pamuk ithalatını sonlandırmalıyız"

Pamuktaki kalite ve verim artışından duydukları memnuniyeti dile getiren Daniş şunları kaydetti:

"Umarım bu artış trendi devam eder. 1991 yılından itibaren tekstil sektörümüzde yaşanan gelişmeler sonucunda, sektöre ham madde sağlamak için pamuk ithal ediyoruz. Artık pamuk ithalatını sonlandırmamız gerekiyor. Çünkü bu potansiyelimiz var. Bilinçli ve planlı üretimle kendi ihtiyacımızı karşılayabileceğimiz gibi dışarıya satış da yapabiliriz. Bilinçli ve planlı pamuk üretememe sorunu üreticiyi pamuğa küstürdü. Pek çok üretici tercihini mısırdan yana kullanmaya başladı. Havza bazlı destekleme modeliyle bu sorunu aşacağımıza inanıyorum. Artık kimse kafasına göre üretim yapamayacak. Havzasına göre ekim yapacak ve desteğini alacak."

Pamuğun, Bakanlık tarafından 1998 yılından beri desteklendiğine değinen Daniş, üretimde kilogram başına 75 kuruş, lisanslı depoda saklanması konusunda da ton başına 7 lira destekleme ödemesi yaptıklarını sözlerine ekledi.

Ulusal Pamuk Konseyi Yönetim Kurulu Başkanı Barış Kocagöz’de, Ülkenin gurur duyduğu bir sektörü temsil ettiklerini, dünya verim sıralamasında Avustralya'dan sonra ikinci sırada olduklarını söyledi.

Pamuk üretiminin bir dönem 930 bin tonlardan 400 bin tonlara kadar düştüğünü belirten Kocagöz, "Bunun en büyük nedeni; üretimin rakip ülkelere göre çok daha olumsuz koşullarda yapılmasına bağlı olarak maliyetlerin yüksek olmasıdır. Bu nedenle üreticimiz; üretimi daha kolay, geliri daha yüksek alternatif ürünlere kaymıştır. Son yıllardaki olumlu uygulamalar ile üretimimizi tekrar 800 bin ton seviyelerine yaklaştırdık.

Bu üretim değerine rağmen Türkiye'nin her yıl ortalama 800-900 bin ton civarında pamuk ithal ettiğini belirten Kocagöz; "Her yıl 2-2,5 milyar dolar bedeli yurt dışına, diğer üreticilere ödemek zorunda kalıyoruz. Halbuki önceki yıllardaki ekim alanlarına dönebilirsek, bugünkü verimlerimiz ile 1 milyon 400 bin ton üretim rakamlarına ulaşmamız hayal değil. Eğer niyet edilen bu doğru adımların uygulama detayları da doğru kurgulanırsa, iki yıl içinde, başından beri konseyimizin kritik hedef olarak önerdiği 1 milyon tona ulaşmamız çok yakın." dedi.