Tarım sektörünün ve tarıma dayalı sanayi ürünleri ihracatının, Türkiye Ekonomisinin cari açık sorununa en az ithal girdiyle, en fazla pozitif etki sağlayan ve bunu yıl genelinde sürdüren yegane ekonomik faaliyet alanımız olduğuna dikkat çeken Manisa Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Sadık Özkasap, Manisa özelinde Tarım Sektörünün önemine ve Ülkemiz genelinde verimli toprakların korunmasına ilişkin yapmış olduğu değerlendirmede şunları belirtti:

-“Manisa, ilçelerinin de taşıdığı potansiyel ve ekonomik büyüklük ile birlikte; bereketli toprakları, gıda üretimi dahil gelişmiş sanayisi ve ürün çeşitliliği ile Ülkemizin kalkınmasına ve gelişmesine katkı sağlayan en dinamik illerimizden bir tanesi. Ancak topraklarımızın taşıdığı değer ve öneme ayrı bir yer açmak gerekiyor. Çünkü; Yurtiçi gıda gereksiniminin karşılanması, sanayi - perakende ve lojistik gibi ilgili sektörlere girdi ve hacim temini, ihracat odaklı ekonomik büyüme, istihdam ve geçim kaynağı oluşturma gibi pek çok açıdan tarım, büyük önem taşımaya artan ölçüde her zaman devam edecek. Çünkü Tarım, Ülkemizde 80 milyon nüfus, 5 milyonu aşkın sığınmacı ve yabancı, 40 milyona yakın turisti doyuran, gerçek reel sektördür.

Bilindiği üzere; Dünya nüfusunun gıda ihtiyacı sürekli artmakta. Yapılan bilimsel çalışmalara göre ise 2050 yılında, 9.8 milyara ulaşacak Dünya nüfusunu beslemek için, mevcut tarım üretiminden elde edilenden yüzde 60 daha fazla gıda üretmek gerektiği sonucuna varılmış durumda. Ayrıca sürekli artan dünya nüfusu, kentleşme ve küresel iklim değişikliklerinin sebep olmaya devam ettiği ekilebilir toprak kayıplarıyla; Yakın bir gelecekte tarım, her türlü gelişmişliğin yanında, önce kendi gıda kaynaklarına sahip olabilme sonrasında ise kendi kendine yeterliliği sağlayan miktarın üzerindeki kapasiteyi Bölgesel ve Küresel ölçekte bir güç unsuru olarak kullanabilme ya da bu güçten mahrum olma şeklinde karşımıza çıkacak.

Bu kapsamda, yakın dönemde açıklanan; Tarım arazilerinin bölünmesini durduracak Arazi Toplulaştırma Kanunu’nun, Havza bazlı üretim modelini esas alan Milli Tarım Projesi’nin ve önemli ovalarımızı tarımsal sit alanı statüsüne alan Büyük Ova Projesi’nin Birlikte hayata geçirilmesi; Geçmişte yaşanan ihmallerin önünü kesecek, yaşamsal ve stratejik olarak temel kaynağımız olan tarım arazilerimizin gelecek nesillere de verimli ve sağlıklı bir şekilde intikal ettirilmesi yükümlülüğümüzün garantisi olacaktır.

Geçmiş dönemde verimli topraklarımızın kullanımında hatalar yapıldı. İlimiz genelinde de tarım alanlarımızla iç içe farklı sektörel amaçlarla inşa edilmiş, ekonomiye katkısı tartışılır, hatta kullanılmayan çeşitli yapılar ve gıda dışı depolar mevcut. Biz bunları görünce, böyle ciddi hatalar geçmişte nasıl yapılabildi diyoruz. Mevcut dönemin sorumluları olarak; İster arsa sahibi ister karar alıcı olalım, işimiz ve görevimiz ne olursa olsun, gelecek nesillere benzer soruları sordurmamamız, açıklanan projeleri kararlılıkla uygulamamız veya uygulamakla mükellef olanlara hatırlatmamız gerekiyor. Artan nüfus yüküyle birlikte bu sorumluluk artık daha büyük önem taşıyor. Topraklarımızın korunması kapsamında,  İl Toprak Koruma Kurulumuz da çok hassas bir görevi yerine getiriyor ve hakkaniyetle çalışıyor. Kurulumuzun aldığı kararların da mutlaka arkasında duralım.

Çünkü; Dünya dördüncü sanayi devrimine doğru ilerlerken, Tarıma dayalı üretim de dahil kaynaklarını, sanayi altyapısını ve ticari potansiyelini öncelikle kendi kendine yeterli olma seviyesine çıkarma, aynı zamanda da katma değere dönüştürme becerisini yükseltmesi Türkiye’nin en büyük teminatı olacaktır. Aslında Manisa da bu konudaki lokomotif konumunu uzunca bir süre öncesinden belirlemiş durumda. Bu nedenle koruyucu ve geliştirici çalışmalara sürekli devam etmemiz gerekiyor.”

Sadık ÖZKASAP

Manisa Ticaret Borsası

Yönetim Kurulu Başkanı